O filtredeki de sizin yüzünüz ama muhtemelen filtre, onu “mükemmel” gösteriyor. Yüz şekillerini değiştiren veya cilt rengini bulanıklaştıran güzellik filtrelerine hepimiz çok aşinayız. Yine de bu filtrelerin birinin görünüşünü ne kadar dramatik bir şekilde değiştirebileceğini bilmek, onları kullanmamızı engellemiyor. Evet, bazı filtreler gerçekten eğlenceli. Ancak yüz özelliklerini çarpıtan filtrelerin, davranış üzerinde etkisi olduğu biliniyor.
Benlik saygısı, sosyal medya ve fotoğrafları değiştiren filtrelerin kullanımı ile plastik cerrahinin kabulü arasındaki bağlantıyı inceleyen 2019 tarihli bir araştırma, Instagram fotoğraf filtrelerini kullananların kozmetik cerrahiye daha fazla ilgi gösterdiğini ortaya koydu (*). Hepimiz, kendi bedeniniz için doğru olduğunu düşündüğünüz her şeyi yapmaktan yana olsak da bunları yapmadan önce neden bu değişikliklerin peşinde olduğunuzu belirlemeniz oldukça önemli.
Gerçek olmayan ve dolayısıyla ulaşılamaz bir şeyin peşinde miyiz? Medya psikologları yoğun filtre kullanımının sosyal kaygıya neden olabileceğini, benlik saygısına zarar verebileceğini düşünüyor. Sonuçta standardımız yapay olarak oluşturulmuş “mükemmel” bir versiyonumuzsa, asla “yeterince iyi” olamayız.
Peki, tüm bunlar geleceğimiz için ne anlama geliyor? Güzellik filtreleri, zararlarını anlamamıza rağmen sürdürmeye devam edeceğimiz bir alışkanlık mı yoksa ufukta bir değişiklik mi var?
Neden güzellik filtreleri kullanıyoruz?
Güzellik filtrelerini kullanmak kişinin görünüşünü değiştirir. Bu çok açık. Çok açık olmayan şey, bunu kullanma arzusunun arkasındaki fizyolojik tepki. Nöropsikolog Sanam Hafeez, PsyD, güzellik filtreleri kullanmanın etkisini sigara ve kumar gibi bağımlılıklara benzetiyor. “Filtreler, tıpkı diğer olumlu pekiştiriciler gibi, beyindeki ödül merkezini tetikleyebilir” diyor. “Ödül merkezleri, dopamin yolunu aktive ederek ve bu durumda estetik ve sosyal onay ihtiyacımızı besleyen 'ödülleri' almaya devam etmek için davranışları teşvik ederek çalışır.” LCSW'den Dana Myers de insanların sağlıksız ve yararsız olabileceklerini bilmelerine rağmen filtreleri kullanmaya devam etmelerinin nedeni olarak bunu tekrarlıyor.
Uzmanlar beynimizin sosyal medya için tasarlanmadığı görüşünde. Beğeniler ve yorumlarla sosyal doğrulama, sosyal normlar açısından her şeyin daha önemli görünmesini sağlıyor. Örneğin Instagram'da gördüğünüz üzerinde oynanmış görüntüler, beyniniz bir tepkiyi işlemenize izin vermeden önce duyguları tetikleyebilir. Bu nedenle sosyal medya kullanıcılarının bu duyguların farkında olmaları ve bunları işlemek için zaman ayırmaları çok önemli.
İnsanlar güzellik filtreleri hakkında ne düşünüyor?
Güzellik filtrelerinin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine ilişkin mevcut bilgilerle birlikte, insanlar bu filtreleri kullanma konusundaki tutumları konusunda ikiye bölünmüş durumda. Muhtemelen sizin de fark ettiğiniz gibi birçok ünlü isim, görünüşlerini değiştiren filtrelerin kullanımını azaltarak veya tamamen keserek daha fazla doğal görüntülerini yayınlamaya yöneldi.
Bazılarımız ise filtreleri daha tamamlanmış hissetmek (makyajın bir ikamesi olarak), görünümümüzün küçük yönlerini değiştirmek (şişlik belirtilerini silmek) ve hatta tam gelişmiş güvensizliklerle başa çıkmak için bir araç olarak görüyor.
Peki sıradaki ne?
Eğer hiçbir şey değişmezse, profesyoneller zihinsel sağlık üzerinde daha fazla baskı olacağını tahmin ediyor. Myers, bir terapist olarak işinde, sosyal medyayla ilgili kaygı bozukluklarında bir artış gözlemlediğini söylüyor. “Gerçekçi olmayan veya ulaşılamaz güzellik standartları nedeniyle güzellik filtrelerinin bir sonucu olarak artan vücut dismorfisi ve vücut imajı sorunlarını görmeye devam edeceğiz” diyor. “Linç kültürünün günümüz toplumunda yaygın olması nedeniyle, internette zorbalık, etiketleme veya lakap takma gibi olumsuzlukların artabileceğini düşünüyorum. Son derece sağlıksız veya toksik olabilir.”
Hafeez de güzellik filtreleriyle ilgili plastik cerrahide bir artış olduğunu ve bunun ileride ek sorunlar yaratabileceğini ekliyor. "Plastik cerrahiye olan bu ilgiyle ilgili sorun -invaziv cerrahi, maliyet ve komplikasyon dışında- gerçekçi olmayan bir benlik imajı elde etmek için hiç bitmeyen arayıştır" diyor. "Bu, sağlıklı bir benlik imajında küresel bir düşüşe yol açabilir. Bununla ilişkili sosyal-duygusal, psikolojik ve ilişki faktörleri vardır.”
Ne yapabiliriz?
- Güzellik filtrelerinin belirli güzellik standartlarını sürdürdüğünü anlayın. Çoğu filtre, çene çizgilerini, burunları inceltir, dudakları büyütür ve ten rengini açar, bu da genellikle Avrupa merkezli belirli bir güzellik standardını güçlendirir. Güzellik standartlarının tarihi hakkında toplum olarak yapabileceğimiz daha fazla farkındalık, eğitim ve dürüst tartışmalar -bu bilgiyi nereden öğrendiğimiz ve kimin paylaştığı- oldukça önemli.
- Feed’inizi seçin. Tükettiğiniz medyaya dikkat etmeniz, özgüveninizi korumanın anahtarı olabilir. Takip ettiğiniz yayınlara bir göz atın ve kendinize içerikten ilham alıp almadığınızı veya kendinizi güvende hissetmediğinizi sorun.
- Sosyal medya molaları verin. Zihinsel sağlığınızı korumak söz konusu olduğunda, kısa molalar çok değerli olabilir. Sosyal medyadan birkaç saat uzaklaşarak başlayın ve bu süreyi yavaş yavaş günlere çıkarın.