Nihayet uzun ve karanlık bir tünelin sonundaki ışığı görmek üzereyiz. Bir yıldan fazla süredir devam eden COVID-19 salgını boyunca N95 maskeler, PCR testleri, spekülasyonlar, korku, hesaplanamaz kayıplar, aşılar gibi farklı konulara dair sürekli değişen kaygılara sahip olduk. Neyse ki aşılanma rakamlarının çoğalmasıyla birlikte maskesiz günlere ve eski hayatımıza dönmemiz için geri sayım başladı.
Peki, acaba “eski hayatımıza” dönmek bu kadar kolay olabilecek mi?
Mağara sendromu nedir?
İlk bakışta, tüm bu gelişmeler kulağa harika geliyor. Ancak bir yıllık izolasyon ve yaşanan travmalar, hayata yeniden nasıl karışacağımızla ilgili endişeleri de beraberinde getiriyor. American Psychological Association’a göre, ankete katılan tüm yetişkinlerin %49’u sosyal hayata dönmekten rahatsızlık duyduklarını belirtti. Üstelik aşılı yetişkinlerin %48’i de aynı fikirde. “Mağara sendromu” olarak adlandırılan bu kaygı durumu, farklı bireysel tetikleyicilere sahip olabilir. Ancak bunların tümü, şüphesiz ki yakın tarihin en çalkantılı yıllarından birine verilen bir travma tepkisinden ibaret.
Mağara sendromunun iki türü
Mağara sendromu, kapalı alanlarda yemek yerken duyulan hafif bir endişeden daha fazlası. Araştırmaya göre, bu sendromu yaşayan kişiler iki türe ayrılıyor: Birincisi, geçen yıl “yeni normal” dediğimiz şeye alışmış olanlar. Onlar, bu yeni yaşam biçimiyle birlikte gelen olumlu değişiklikler nedeniyle sosyal yaşama yeniden katılmak konusunda endişeliler: Evden çalışmak, kişisel alan ve zorunlu sosyal toplantıların olmaması gibi durumları olumlu değişiklikler arasında sayabiliriz.
İkinci grup ise araştırma grubunun bilim destekli güvencelerine rağmen hala derin bir enfeksiyon veya bulaş korkusu olan aşılanmış bireyleri içeriyor. Buna göre, insanların risk olarak algıladıkları ile gerçek risk miktarı arasında bir bağlantı yok. Araştırmacılar maske takmak, sosyal mesafe gibi alışkanlıklar edinildikten sonra, bunları bırakmanın oldukça zor olabileceğini söylüyor.
Neden olur?
Özellikle sosyal etkileşimler veya sağlıkla ilgili mevcut endişeleri olanların Mağara Sendromu geliştirme olasılıkları, diğerlerine göre daha yüksek. Hayat yeniden tamamen normale döndüğünde, insanlar ne giydikleri, nasıl göründükleri, çıkmadıkları geziler, yüz yüze ofis toplantıları, düğünler, partiler gibi konular hakkında uzun zaman sonra yeniden düşünmek zorunda kalacak. Aslında izolasyonda güvende hissetmeye başladığımız için bu konulardan tamamen kaçıyor ve pratik yapmıyoruz.
Nasıl geçer?
Neyse ki bu kaygıları hafifletmek ve yavaş yavaş sosyal hayata geri dönmek için atılabilecek adımlar var. Eğer siz de Mağara Sendromu yaşadığınızı düşünüyorsanız kendinizi tamamen hazır hissedene kadar gerçekten küçük adımlar atın. Bu kaygının üzerine gitmek ve çok kalabalık ortamlara gitmek daha fazla tehdit edici olabilir. Kalabalık bir restoranda grup yemeği yemek yerine, tamamen güvendiğiniz iki arkadaşınızla sakin bir yerde yemek yiyin. Uzun, denizaşırı bir uçuş yerine, yurt içinde bir şeyler yapmayı deneyin.
Bunun kadar önemli olan bir diğer konu ise kendinize karşı nazik ve sabırlı olmanız. Şu an bu yazıyı okuyorsanız, kendinizi ve başkalarını korumak için herkes gibi siz de günlük yaşamın neredeyse her yönünü değiştirmeye zorlayan travmatik bir dönemden geçtiniz. Elbette hepimiz bu dönemde çeşitli başa çıkma mekanizmaları ve yeni psikolojik sıkıntı biçimleri geliştirdik. Bazı akıl sağlığı uzmanlarının korktuğu şey, Mağara Sendromunun çok şiddetli biçimlerinin daha zayıflatıcı bir şeye dönüşebilmesi. Endişeleriniz kendi başına üstesinden gelemeyecek kadar şiddetliyse, mutlaka bir uzman desteği alın.
Eğer bunun zamanla kendi başına halledilebilecek bir şey olduğunu düşünüyorsanız uzmanların hatırlattığı birkaç önemli ipucu var.
- Kendi hızınızla hareket etmeye çalışın, hayatı kaçırma korkusunu ortadan kaldırın.
- Kendinizi başkalarının yapabilecekleriyle kıyaslamayın.
- Ancak bir sonraki aşamaya geçmek için konfor alanınızın ötesine geçmeye ve küçük adımlar atmaya da istekli olun.
Pandemi, herkes için travmatize edici bir olaydı ve olmaya da devam ediyor. Tanıdığınız ve güvendiğiniz insanlarla daha küçük şeyler yaparak özgüven kazanmaya başladıkça rahatlayacak ve bir adım ötesine geçebileceksiniz. Sonuçta mağarada geçen bir yılın ardından, hepimiz biraz gün ışığı görmeyi hak ediyoruz.
Kaygı ve stres gibi istenmeyen duygulardan kurtulmak için Stres Yönetiminde Etkili ve Basit Bir Yol: Endişe Günlüğü ve Doğal Yağların Kokusu İle Kaygılarınızdan Kurtulun yazılarımızı inceleyebilirsiniz.