2020 Yaşlanmamızı Hızlandırdı mı?

2019 ve öncesine ait bir fotoğrafınızı şimdikiyle kıyasladığınızda o zamanlar çok genç göründüğünüzü düşünüyor musunuz? Belirsizlik ve finansal güvensizlikle birleşen küresel bir salgın, refahınıza gerçekten zarar verebilir. Hatta bilime göre cildinizde ve vücudunuzda da bir fark yaratabilir. Son birkaç ay içinde arkadaşlarınız ve meslektaşlarınızla bu konuyu konuştuysanız çoğunun benzer düşüncelere sahip olduğunu görmüşsünüzdür. 2020 bizi yaşlandırdı ve 2021 yakın bir rakip olarak onu takip etti.

Bununla birlikte yaşlanma, olumsuz olarak görülmesi gereken bir durum değil. Bu yüzden zamanın bir sonucu olan kırışıklıkları umursamayanlar çok da haksız sayılmazlar. Ama geçen yıl, bu farkı hepimize bariz bir şekilde hissettirdi. Güneşte daha az zaman geçirmenize, cilt bakım ürünlerine daha fazla zaman ayırmanıza rağmen aynaya baktığınızda kendinizin yorgun, tükenmiş bir versiyonunu görüyor olabilirsiniz. Peki bu değişiklikler gerçek mi yoksa hayal ürünü mü? Dünyanın şu anki durumunun cildinizi nasıl etkileyebileceğini düşünün.

Kortizol, buna katkıda bulunan bir faktör

2020 boyunca stresli hissettiyseniz elinizi kaldırın. Belli bir düzeyin üzerinde stres, zihninize ve bedeninize zarar verebilir. Stres yaşadığımızda vücudumuz kortizol adı verilen bir hormon salgılar. Kortizol vücudu savaşma ya da kaçma tepkisine hazırlamak için tasarlanmıştır. Bu acil durumla başa çıkmayı sağlayacak kaynakları parçalamak için vücudu hazırlar. Ayrıca kan şekerini yükseltir, bu da vücudunuzun mineralleri, vitaminleri ve proteinleri yakmasını tetikleyebilir. Vücut sürekli ve tekrar tekrar bunu yaşıyorsa, tüm gün şeker tüketmeye benzer bir yüksek kan şekeri durumu ortaya çıkabilir; B vitaminleri, magnezyum, sodyum ve potasyum tükenebilir.

Riskli bir epidermal bariyer

Strese bağlı olarak gelişen bu katabolik durum ve minerallerin dengesizliği ciltte su tutmada azalma, dolaşımda azalma, iyileşmede yavaşlama ve kolajen kaybı gibi değişikliklerle sonuçlanır. Bütün bunlarla birlikte göz altında sarkma, ince çizgiler, elastikiyet kaybı, koyu halkalar ve şişlikler gelişebilir.

Kortizol, epidermal bariyerimizi koruyan doğal lipidleri de azaltabilir. Doğal lipidler olmadan, koruyucu bariyerimizde su kaybında artışa, cilt kuruluğuna ve esneklik kaybına yol açan bir bozulma yaşarız. Kortizol ayrıca mikrobiyomumuzu etkileyerek sivilceye neden olan bakteriler için bir besin kaynağı olan sebum üretimini artırır. Eğer pandeminin başlangıcında cilt sorunları yaşadıysanız suçlusu bu olabilir…

Salgına bağlı stres ne yazık ki sadece cildinizi etkilemiyor. Duruşunuz üzerinde de etki sahibi. Salgının duruş sağlığı üzerindeki etkilerini yazımızı okuyarak keşfedebilirsiniz.

Menopoz öncesi insanlar için stres

Pandeminin beraberinde getirdiği stres, menopoz öncesi kadınları daha fazla etkileyebilir. Akne sorunları ve elastikiyet kaybı yetmezmiş gibi stres sizi daha hızlı yaşlandırabilir, hatta üreme döngünüzü etkileyebilir. Sürekli stres altındayken, beyin üremenin ve yumurtlamayı durdurmanın tehlikeli olduğuna karar verebilir. Sağlıklı bir yumurtlama, progesteron hormonunun normal seviyelerde üretilmesini sağlar. Bu hormon sadece östrojeni dengelemekle kalmaz, cildimizi dolgunlaştırır ve saçlarımızı kalınlaştırır.

Bilimsel olarak, stres hücre içinde hızlı yaşlanmaya katkıda bulunur. Bükülmüş DNA ipliklerimizin uçları, telomer adı verilen küçük kapaklar içerir (tıpkı ayakkabı bağcıklarının uçlarında gördüğünüz gibi). Stres, bu sınırları kısaltarak yaşlanma sürecini hızlandırır. Buna ek olarak, artan kan şekeri, reaktif oksijen türleri de dahil olmak üzere birçok toksik yan ürünü başlatan şeker metabolizmasını hızlandırır.

Neyse ki stresle mücadelede size yardımcı olabilecek birçok yöntem var. Bunlardan biri de endişe günlüğü tutmak. Detaylı bilgi sahibi olmak için yazımızı ziyaret edin.

Peki ne yapmalı?

Tüm bu olumsuzlukların cildinizdeki etkilerini önlemenin ilk adımı, cildinize özen göstermek. Stresin neden olduğu hasarı, beş temel işlevsel öğeyi içeren bir cilt bakım rutini benimseyerek iyileştirebilirsiniz: Nazik bir temizleyici, nemlendirici, antioksidan, retinoid ve güneş kremi. Bu beş temel bileşen, hasarlı cildi onarmak ve cildin gençliğini korumak için oldukça gerekli ve önemli.

Cilt temizliğiniz için Dove Original Beauty Cream Bar’ı deneyin. Dove Cream Bar Original güzellik sabunu, klasik nemlendirici özellikli formülü sayesinde etkili sonuçlar verir. Sabun kullanımı sonrasında cilt üzerinde görülebilecek kuruma gibi problemleri yaşatmayan Dove Cream Bar, zengin içeriği ile koruma sağlar. İçeriğinin dörtte biri nemlendirici kremden oluşur ve bu sayede ihtiyaç duyduğunuz nem dengesine ulaşmanız kolaylaşır.